Çocuklar büyürken doğal süreçler içinde kendi ana dillerini öğrenirler. Dil becerisi, öncelikle duymakla ilgili bir durumdur. Çocuk duymaya başladığı andan itibaren dil gelişimi de başlar.
Anne karnındaki bebeğin iç kulağı, yani duyma organı pek çok organdan daha önce gelişimini tamamlar.
İlk eğitimler
6 aylık bebekler anne karnında, annelerinin sesleri ile hareket edebilir hale gelir. Yani bebek daha doğmadan anadili ile tanışır. Çocuk, anadilinin konuşulmadığı bir ülkede yaşıyor olsa bile, dil gelişiminin tüm evreleri içinde anadilini mutlaka duyması ve geliştirmesi gerekir.
İnsan beyni dil öğrenirken ilginç bir yöntemle 8-9 yaşına kadar anadilini beynin anadil bölgesi olarak tanımlanan bir bölgesine kaydeder.
Anadilin ilgili bölgeye işlenip kaydedilmesinden sonra öğrenilen diğer diller artık farklı bir bölgeye yerleştiriliyor.
Bu yüzden yaş ilerledikçe dil öğrenmek daha zorlaşıyor ve daha çabuk unutuluyor.
Peki ne yapmalıyız ?
Çocuklar yaklaşık iki yaşına kadar az sayıda sözel ifade kullanıyor fakat her şeyi beynine kaydediyor. 4-5 yaşına geldiğinde ise dili kullanma becerisini kazanıyor.
Küçük yaşlardaki çocuklarda yabancı dil öğretimi sırasında hem kendi anadilinde hem de öğrendiği ikinci dilde bazı gecikmeler yaşanması normal olarak karşılanmalıdır.
Bu gecikmenin sebebi, yaşı küçük çocukların aynı kelimenin farklı dillerdeki karşılıklarını hemen hemen aynı zamanda öğrenmesidir.
O nedenle dil öğreniminde en önemli kural, ailenin çocuğun konuşma çabalarını pekiştirmesi ve desteklemesidir